HakkarimForum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HakkarimForum


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» Toshiba Satalitte Psl33E xp driver indir
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimeÇarş. Ocak 18, 2012 5:36 pm tarafından appleleopar

» Bilgisayar Mimarisi 4.sınıf dersi
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 12:23 pm tarafından maviakar

» Olasılık ve İstatistik
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePaz Mart 20, 2011 9:22 am tarafından coderfff

» Bilgisayar organizasyonu ve mantık devreler(2.sınıf)
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimeÇarş. Mart 02, 2011 5:15 pm tarafından dervis_06

» vakit tmam seni terkediyorum..
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Şub. 21, 2011 2:19 am tarafından XxezzaLe

» Can çiçeği(m)sin... icimdeki
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimeC.tesi Şub. 19, 2011 12:38 am tarafından XxezzaLe

» hersey sende gizli
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 1:03 am tarafından XxezzaLe

» senı sevıyorum ANLADIM
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 12:57 am tarafından XxezzaLe

» yagmuru sevdim
Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 12:33 am tarafından XxezzaLe

En iyi yollayıcılar
XxezzaLe
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
IiIxJ3aJ2oNxIiI
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
PaRem
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
ZıplayanCeset
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
Admin
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
HaSaN
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
Duygu
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
KanKi
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
iSHeK
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 
.SERVAN
Yusuf Hayaloğlu Poll_leftYusuf Hayaloğlu Poll_centerYusuf Hayaloğlu Poll_right 

 

 Yusuf Hayaloğlu

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:22 pm

İşte şiirine en yüksek telifi alan şair

HEM ŞAİR, HEM RESSAM, HEM DE MÜZİK ADAMIYDI AMA YILLARCA BEKLEDİ. EMEĞİNİN GERÇEK KARŞILIĞINI BULMASI İÇİN BEKLEDİ. BU BEDEL YÜKSEKTİ. ÇÜNKÜ BİR ŞEYİN DEĞERİ BEDELİYLE MENKULDÜ. VE O FİYAT VERİLDİ. SADECE DOKUZ ŞİİR İÇİN TAM 125 BİN DOLAR ALDI, KASETE OKUDU. ŞİMDİ KİTAP YOLDA..

Yusuf Hayaloğlu’ndan bahsediyoruz. Onlarca sanatçının okuduğu 'Dağlarda kar olsaydım' yada İbrahim Tatlıses’in meşhur 'Nankör kedi' gibi türkülerinin yaratıcısı.. Veya 'Yorgun Demokrat'ın, 'Nazlıcan ve Bedirhan'ın, 'Hani benim gençliğim'in, 'Bir acayip adam'ın ve yüzlercesinin şairi... Ezilenleri, altta kalanları, tutunamayanları bir baltaya sap olamayanları yazıyor. Yusuf Hayaloğlu, hayata bakışını, neden bu kadar beklediğini, şiirlerinin arkasındaki bilinmeyen dünyasını İMEDYA’ya anlattı.

Pazar günü ikindi vakti Cihangir’de bir apartmanın giriş katındaki küçük dairesinin kapısını çaldığımızda, tatlı gülümsemesiyle karşıladı bizi. Tek başınaydı. Ne bir koruması, nede menejeri vardı yanında. Önce vakti geldiği için arka taraftaki şirin bahçesini suladı, sonra soğuk bir şeyler ikram etti, ardından marlborosunu yaktı ve başladık sohbete.

17-18 yaşlarına kadar amaçsız ve bir o kadar haşarı geçen gençliğini anlattı önce. Kendisini hiç inşa etmemiş bir insandı. Ardından gelen yoğun bir araştırma öğrenme dönemi.. Ama ne araştırma.. Kur’an’dan Marksizm’e, Maosizm’e, Budizm’den Freud’a kadar bütün felsefeler ve dogmalar.. ''Kendime bir iç şemşiye aradım. Bunu buluncaya kadar hiçbir örgüte, partiye, derneğe girmedim.'' diyor Yusuf Hayaloğlu:

''Bütün bu felsefelerin hayatı tam açıklamadığını ve zorlandığını gördüm. Teori, pratiği belirlemeye çalışıyordu ama pratik buna direniyordu. Bunun nedenini araştırdım ve doğanın şaşmaz dengesinde, kusursuzluğunda buldum. Doğaya aykırı hiçbirşey mümkün değil. Değiştirmek mümkün değil. Pratikte ne ise onu anlamalısın. Onu zorlayarak değiştiremezsin. Onu, o pratiğin içindeyken değiştirebilirsin. Dışardan ahkam keserek değiştiremezsin. Birden iç şemsiyeyi buldum ve natüralist olmaya karar verdim.''

İşte bugünkü Yusuf’u böyle yakalamış: ''Şu anda bir uçaktan dünyayı seyreder gibiyim. Ordan tel örgüler gözükmüyor. Yukardan baktığın zaman, dev bir coğrafya.. İnsanlar karınca sürüsü gibi, evler kibrit kutusu gibi. Ayrılıkların anlamı olmadığını gördüm. Hepimiz doğanın parçasıyız. Olabildiğince sevmek, iyi yaşamak, ahlaklı, erdemli olmak lazım.''

Yusuf Hayaloğlu bir buçuk sene önce ilk şiir albümü ‘Ah Ulan Rıza’yı çıkardı. Ardından geçtiğimiz günlerde ikincisi geldi, 'Bir Acayip Adam':

Hayaloğlu, ilk albümün dinleyicilere biraz ağır geldiğini, şimdi ise daha basit, anlaşılır şiirler seçtiğini söylüyor. Türkiye’de sadece kendisine mahsus özelliği ise kendi şiirlerini okuması, onlara besteler yapması. Yani herşeyiyle kendine ait, bir anlamda ‘Sesli kitap’..

Ama sırada yazılı kitap da var. Şimdiye kadar hiç kitabı olmamış. ''Artık zamanı geldi'' diyor. ''Neden?'' sorusuna şu ilginç ve bir o kadar düşündürücü cevabı veriyor:

''Albümü yapmaya zorlayan koşullar şöyle gelişti. Ben kendi kârımı düşündüm. Onun için geç kaldı. Materyalist anlamda değil. Mantığım şu: ‘Benim emeğim para etmeyecek kadar basitse, o zaman sende benim kasetimi yapma.’ Bu bedel yükseldi, tatmin edici bir noktaya gelince, ‘tamam’ dedim. Kitapta da aynısını yapıyorum. Şiir kasetinde Türkiye’nin gelmiş geçmiş en yüksek şiir telifini alan insanım. 125 bin dolar aldım 9 şiir için.. Tek şiir 13-14 bin dolar yapıyor. Bu bir övünme değil. Bu şu demek: Bir şeyin değeri bedeliyle menkuldür. Sen bir şeye çok büyük değer biçebilirsin ama bakalım o parayı veren var mı? Şimdi onu kanıtladım ben. Benim şiirimin kaç para ettiğini kanıtladım . Aynı şeyi kitapta da yapıyorum. Ve Türkiye’de gelmiş geçmiş, ölmüş veya yaşayan insanların alıp alacağı en yüksek telifi iki üç puan yüksek alıyorum. Bu yakında da çıkacak.''

Yusuf Hayaloğlu kendi deyimiyle halk şiiri yapıyor. İşte ilk albümüne isim veren ‘Ah Ulan Rıza’dan bir pasaj:


Neden hala gelmedi
Yoksa saatimi şaşırdı bu hıyar
Gerçi hiç saati olmadı ama en azından birine sorar
Cebimde bir lira desen yok
Madara olduk meyhaneye
Ah eşek kafam benim
Nasıl da güvendim bu hergeleye
Gelse balığa çıkacaktık
Ne çekersek kızartıp
Bir kilo rakıyla yutacaktık.
Bu sandalı geçen hafta çalıntıdan düşürdük
Arkadaşlar ısrar etti
Biz de iyi olur bize uyar diye düşündük.
...


Böyle devam edip giden ve Hayaloğlu’nun yorumuyla insanın tüylerini diken diken eden bir şiir ‘Ah Ulan Rıza’...

Halk şiirini şöyle savunuyor şair:

''Halk şiiri yapmanın zararı yok. Ne diyorlarsa desinler. Ben halkı seviyorum. Yani natürel, avam yaşamayı seviyorum. Kültürüm de bu, sokaktan gelmeyim. Bunu da inkar etmiyorum. Zamanında kolej muadili okudum, akademi okudum, batı kültürü okudum, Şekspir, Marks okudum. Yani sonuçta hiçbirşey değil, hiçbiryere varamıyorsun. Yani gelip geleceğin nokta bir kara toprak derler ya. Neticede halkın denizine giriyorsun. O denize girdiğin zamanda tertemiz oluyorsun, mis gibi oluyorsun. Bunda ne zarar var. Başta biraz zorlayarak oldu. Şimdi tamamen hazmettim. Geldiğim yere geri döndüm. Ordan gelmiştim. Başka yere uçtuk, bir marifetmiş gibi. Sanatçılara da onu tavsiye diyorum. Şatolarından çıksınlar. Kozalarından çıksınlar. Halkın içine karışsınlar. İki tane entel barda oturup kendi kendilerine sanat yapıyorlar. Kendi kendilerine şiir okuyor, kendi kendilerine ödül veriyorlar. Kendi kendilerine dergi çıkartıyorlar. Kitap çıkarıyorlar. 1500 tane basıyorlar, onu da eşe dosta hediye ediyorlar. Gelsinler halkın denizinde yıkansınlar, arınsınlar biraz.''

Yusuf Hayaloğlu bu konuda çok dolu. Mesele ‘türkü’ye geliyor:

''Türkü hayatın bizatihi kendisi. Halkın kendisini ifade ettiği sözlü müzikli bir durum. Bazı TV kanallarında türkü yasak. RTÜK’ten dolayı sabahın 5’ine koyuyorlar. Gazete çıkarıyorsun, halkın kültürüyle alakası yok. Sanat sayfası yapıyorsun. Tam sayfa caz. Tam sayfa bilmem ne. Bunların ne alakası var bizim kültürümüzle. Ondan sonrada ‘niye halk okumuyor’ diye soruyorlar. Halk yok ki yayınlarda. Türkü dinlemeyen halkı bilemez. Türkü bin yıllardır var, ortaasyadan akıp geliyor. Nerelerde konaklamış. Nereleri dolaşmış ve gelmiş Anadolu’nun bağrında akıyor. Sen bu ırmağı görmezden geldiğin zaman, zaten hiçbir yerini kavrayamazsın. Ezilenleri, altta kalanları, tutunamayanları bir baltaya sap olamayanları seviyorum. Onlar bana hoş geliyor. Halin vaktin yerinde hiçbir problemin yok, neyini yazacağım ben senin yani. İyi durumdaki bir adamın, herşey çok güzel demesinden sıkılıyorum. Sanatçının ekmeği burada, hayatın çelişkilerinden mağduriyetlerinden çıkar.''

Hayaloğlu halkın içinde olunca, bir o kadarda siyaset ve ekonomiyle ilgili. Ve yaptığı şu yorum bugünkü sosyal bunalıma felsefik bir pencere açıyor:

''Çok çalkantılı dönemler yaşadım, ekonomik yönden... Ama halkı bu kadar umutsuz, mutsuz hiç görmemiştim. Yarına dair hiçbir umut kalmamış. Bu, en büyük uçurum, en büyük reaksiyon... Nasıl sosyal bir patlama olmuyor inanamıyorum. Bu korkunç bir tevekkül, korkunç bir sabır. Allah sabır versin. Ama insanlar artık akıllandı. Vatan, millet nutukları ekonomiyi açıklamıyor. Halk, 'Sen bunları derken benim cebimdekini götüyorsan, lanet olsun' diyor. Halk bunu görmüş artık. Herkesin elinin kendi cebinde olduğunu görmüş. Komünizm niye çöktü? Herşeyin devletin olmasından ve devletin içinde devletten palazlanan insanlardan dolayı çöktü. İnsan mutsuzsa hiçbir ideoloji onu etkilemez. Bir çocuğun karnı açsa sen ona dünyanın en güzel masalını da anlatsan o çocuk ağlar. Karnı tok olan, masallar arasında tercih yapar. Çocuğun karnı aç. Halkın karnı aç, ne masal anlatırsan anlat. O yüzden halk tercihlerini de ideolojik olarak yapmıyor. Halk kimde ekmek olacağını sanıyorsa ona sarılıyor. Ama denize düşen yılana sarılır.''

Hayaloğlu ile sohbet çok tatlı, çok uzun.. Ve buraya sadece küçük bir bölümünü alabildik. İki saatten fazla kaldığmıız o küçük, şirin dairesinden bir daha görüşmek üzere, fakat bu defa diğer kaseti beklemeden buluşmak üzere ayrılıyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:23 pm

ADI BAHTİYAR



Geçiyor önümden sirenler içinde

Ah eller üstünde çiçekler içinde

Dudağında yarım bir sevda hüznü

Aslan gibi göğsü türküler içinde



Rastlardım avluda hep volta atarken

Sigara içerken yahut coplanırken

Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi

Çocukça sevdiği çiçeği sularken



Diyarbakırlıymış adı bahtiyar

Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar

Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar

Yaralıyım yerde kalan sazı kadar



Beni tez saldılar o kaldı içerde

Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde

Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler

Mavi gökyüzünü ona dar etmişler



Gazete çıktı üç satır yazıyla

Uzamış sakalı çatlamış sazıyla

Birileri ona ölmedin diyordu

Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:24 pm

ADI YILMAZ



Dalyan gibi bir çocuktu

Benim gözümde küçüktü

Küstü de dağlara çıktı

İner mi inmez mi bilmem



Şimdi dağların tozudur

Belki isyanın sazıdır

Hala kalbimde sızıdır

Diner mi dinmez mi bilmem



Adı Yılmaz kendi Yılmaz

Makamı yok dem tutulmaz

Dağlara soru sorulmaz

İner mi inmez mi bilmem



Mavi gözleri boncuktur

Ölüm korkusu şuncuktur

Azrail atı kancıktır

Biner mi binmez mi bilmem



Parkasına kar yağmıştır

Bir kenarda ağlamıştır

Belki elleri yanmıştır

Söner mi sönmez mi bilmem
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:24 pm

ASİ BİR KÜHEYLAN



Aşiret çocuğuyam adım Küheylan

Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam

Koyaklarda kartal uçurmuşam, kurt kovalamışam, adam vurmuşam

Onursuz yaşanmaz demişem

Rezil rüsva etmemişem kendimi böceklere

Yavri yavri

Bu yüzden dik bakaram adamın yüzüne

Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam

Asi bir Küheylanam

Anam rüzgar, babam gurbet

Bin yıldır bu koğuştayam

Diz çöktürmez beni hasret

Seni sevmişem

Bir kekliğin sesini üzmekten sakınır gibi

Seni sevmişem

Gururlu dağ çiçeklerini göğsüme takınır gibi

Ben sazımı kılçadırların boynuna asıpta öyle gelmişem buraya

Yavri yavri

Ölürsem iradi ölürem

Harlanmış bir kılıca alnımla dokunur gibi

Asi bir Küheylanam

Gözlerini benden ayırma

Kırılıp düşerem sonra kimse bakmaz yarama

Bana ne getirmişen Cico

Karda çürümüş sümbül soğanlarımı

Yoksa tozkaldıran taylarımı

Dargeçitlerdemi kanatmışan

O göçebe sevdamızın yamacına

Şimdi kimler konmada söyle

Yavri yavri

Söyle kınalı kuzun nerde

Onu hangi soysuzun sürüsüne katmışan

Asi bir Küheylanam

Mahmut vurma döşüme

Delerem bu duvarları delerem

Jandarma kavuşmaz peşime

Benki dipsiz uçurum boylarında

Paramparça olmuş ölmemişem

Benki huysuz nehir yataklarında

Yaralarımı çamurla sıvamışam

Nasıl sığaram düşündünmü

Şu altı adımlık tosbağa voltasına şimdi

Yavri yavri

Dağları çıldırtan öykümü

Ben bu demirlere dişlerimle yazmışam

Asi bir Küheylanam

El süremezler yeleme

Bırak yırtılayım bırak, gem vurma benim dilime

Hüznün duvarlarında

Sıvası dökülmüş bir yer vardır bilirmisen Yavri

Bilirmisen çiçekler çentik çentiksolar

Bu gevur ölüsü akşamlarda

Bırak gözyaşlarımın açtığı çukurlar öylece betonda kalsın

Donansın peşime bi metelik etmez bu sırtlan adımları.Donansın

Yavri yavri

Şapkam namusumdur

Koma buralarda koma

Tespihim dağılmasın

Asi bir Küheylanam

Kesmez beni bu acılar

Beni vursada bu puştlar

Ancak sırtımdan vururlar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:25 pm

ALIR DAĞLAR



Baba bugün üşüyorum

Karda kaldım üşüyorum

Anama deyin sıcak bir çorba koysun

Üstümü ört baba üşüyorum



Behey babam dalmış babam

Sigarayı sarmış babam

Şapkasına hicran dökmüş

Kibrit gibi yanmıs babam



Baba bugün alır dağlar

Bu dert beni alır dağlar

Şehirlere sığmaz oldum

Fazla sürmez alır dağlar



Baba bugün ağlıyorum

Darda kaldım ağlıyorum

Duaların üzerimden eksik etme

İçim yandı ağlıyorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:25 pm

AYRILIK HEDİYESİ



şimdi saat sensizliğin ertesi

yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın

avutulmuş çocuklar çoktan sustu

bir ben kaldım tenhasında gecenin

avutulmamış bir ben...



şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim

ki bu yaşlar

utangaç boynunun kolyesi olsun

bu da benden sana

ayrılığın hediyesi olsun



soytarılık etmeden güldürebilmek seni

ekmek çalmadan doyurabilmek

ve haksızlık etmeden doğan güneşe

bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi

mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..

şimdi iyi niyetlerimi

bir bir yargılayıp asıyorum

bu son olsun be..bu son olsun!

bu da benim sana

ayrılırken mazeretim olsun!



şimdi saat yokluğunun belası

sensiz gelen sabaha günaydın!

işi-gücü olanlar çoktan gitti

bir ben kaldım voltasında sensizliğin

hiç uyumamış bir ben...



şimdi dişlerimi sıkıp

dudaklarıma kanamayı öğrettim

ki bu kızıl damlalar

körpe yanağında bir veda busesi olsun

bu da benden sana

heba edilmiş bir aşkın

son nefesi olsun...



kafamı duvara vurmadan

tanıyabilmek seni

beyninin içindekileri anlayabilmek

ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü

bütün saatleri öylece durdurabilmek için

çıldırasıya paraladım kendimi

lanet olsun!

artık sigarayı üç pakete çıkardım günde

olsun be! ne olacaksa olsun!

bu da benim sana

ayrılırken şikayetim olsun



(gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden ayrılık hediyesi olsun)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:25 pm

CEYLAN SENİ VURAMAM



Beni görünce kaçma ne olur

Ceylan ben seni vuramam

Saklananıp beni süzme ne olur

Ceylan ben seni vuramam



Tenhalarda bir gölgeyim

Kimse bilmez ben nerdeyim

Zalim bir avcı degilim

Ceylan ben seni vuramam



Dağlarda gezer dururum

Akşam olur kaybolurum

Belki bende vurulurum

Ceylan ben seni vuramam



Vuramam vuramam

Ceylan ben seni vuramam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:26 pm

DİYARBAKIR TÜRKÜSÜ



Diyarbakır ortasinda vurulmuş uzaırım

Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım

Bu dağlarda gençliğim cayı cayır yanarken

Ay vurur gözyaşına ben gecede kalırım



Üzülme sen, üzülme başını öne eğme

Gün olur kavuşuruz, dert etme Diyarbakır

Yüreğini dağlama, kanlı bezler bağlama

Bu yangın söner birgün, ağlama Diyarbakır



Diyarbakır yolunda toz olmuş dağılırım

Bu hırçın depremlerle sarsılırım kanarım

Arkadaşların yüzü ağır ağır solarken

Gün doğar yaylalara, kahrımdan utanırım



Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır

Dağlarında ateşler, alnında kızıl bakır

Çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi

Dizlerine döküldüm, ağlama Diyarbakır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:26 pm

HANİ BENİM GENÇLİĞİM NERDE..



Hani benim gençliğim nerde

Bilyelerim topacım

Kiraz ağacı altında yırtılan gömleğim

Çaldılar çocukluğumu habersiz.



Penceresiz kaldım anne

Uçurtmam tellere takıldı

Hani benim geçnliğim nerde.



Ne varsa bu gençliği yakan

Ekmek gibi aşk gibi

Ne varsa güzellikten yana

Bölüştüm büyümüştüm.



Bu ne yaman çelişki anne

Kurtlar sofrasına düştüm

Hani benim gençliğim nerde.



Hani benim sevincim nerde

Akvaryumum kanaryam
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:27 pm

KAÇAKCI KURBAN



Lele kurban ben olayım

Ak göğsünde ben olayım

Senin yerin sıcak kalsın

Ah yine giden ben olayım



Lele kurban zor gelir

Dağlara giden zor gelir

Avcı yaralar kekliği

Bağrıma giden zor gelir



Lele kurban boşa gider

Ne söylesem boşa gider

Çiğnenir ektiğim güller

Ah emeklerim boşa gider



Lele kurban gülü verir

Dönmesemde gülü verin

Mayın tarlasına düştüm

Kan kırmızı gülü verin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:27 pm

KAVGAMIN ÇİÇEĞİ



Seni düşünüyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği



Toprağa su yürürken

Dağlar yeşerirken

Şafağın kızıl okları

Gecenin kalbine dalarken



Seni düşünüyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği

Bana sen öğrettin kavgayı



Seni özlüyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği



Sulara ay düşerken

Dalgalar öpüşürken

Sokağın titrek lambası

Islanan yüzüme düşerken



Seni özlüyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği

Bana sen öğrettin gülmeyi



Seni seviyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği



Seni düşünüyorum seni

Sen ey kavgamın çiçeği

Bana sen öğrettin gerçeği
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:28 pm

SUPHİ



Suphi bir acaip adam

Suphi benim canım ciğerim

Kimse bilmez nereli olduğunu

Susar akşam oldumu

Bir cebinde das kapital

Bir cebinde kenevir tohumu



Fırtınadan arda kalmış bir teknede tevekkül içinde

Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla gizlediği macerasıyla

Bir acaip adam yaşardı

Akşamları susardı

Ben konuşsam kızardı

Çocuktum evden kaçmıştım

Gelip ona sığınmıştım

Bir sürgün kasabasıydı

Bir eski zamandı, hazirandı

Küçücük bir koydu, sığdı

Burayı keşfeden belki de oydu.

Uzaktan kasabanın ışıkları yanardı

içim anneyle dolardı, ağlardım

Suphi şöyle bir göz atardı,

Gizli bir cigara yakardı

Ağlardı, sonra barışırdık

Ben flüt çalardım, cigara sönerdi ağlardık



Nerden geldiğini bilmezdim,

Kimsesizdi, belki kimliksizdi

Onun macerası onu ilgilendirirdi

Kimseye ilişmezdi

Bir şeylere küfrederdi hep

Tedirgin bir balık gibi uyurdu

Bazen kaybolurdu

Arardım, yağmurun altında dururdu

Bir kalın kitabı vardı, cebinde dururdu, hergün okurdu

Ben birşey anlamazdım

Kapağını seyreder duymazdım

Sakallı bir resimdi, kimdi, ne kadar mütebessimdi

Sordum bir gün Suphi'ye söylediklerini niye anlamıyorum diye

Bildiklerini dedi; yüzlestir hayatla ve sınamaktan korkma

Doğru ile yanlışı o zaman ayırdedebilirsin

Ve onu anlarsın

Sonra gülerdi

Günlerim yüzlerce ayrıntıyı merak etmekle geçerdi

Sonra yine akşam olurdu.

Suphi susardı, ben konuşsam kızardı

Tekneye martılar konardı

Yüreğim Suphi'ye yanardı, ağlardım.

Suphi denize tükürürdü

Gökyüzünü tarardı, ağlardı

Sonra barışırdık

Ben flüt çalardım

Yıldız kayardı, ağlardık.



Bir sürgün kasabasıydı, bir eski zamandı, hazirandı

Çocuktum, evden kaçmıştım, gelip ona sığınmıştım

Bir gün aksilik oldu

Annem beni buldu

Suphi kaçıp kayboldu

Kasaba calkalandı, olay oldu

Ben sustum, kanım dondu

Polisler onu yakaladığında tekti

Felaketti

Herkes meydanda birikti

Karakoldan iceri girerken sanki mağrur bir tüfekti

Ansızın dönüp bana baktı

' Anladın mı ? ' dedi.

Anladım dedim anladım

Ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde

Hiç ağlamadım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 3:28 pm

YAŞAMAK GÜZELDİR ANNE



Anne ben senin oğlunum

Kanayan bir yurdum var

Anne ben senin oğlunum

Sönmeyen bir umudum var



Ellerimi tutma ne olur

Beni ağlatma ne olur

Anne ben senin oğlunum

Bu kavgaya inancım var



Yasamak güzeldir anne

Yasamak senin için

Yasamak güzeldir anne

Yasamak yarınlar için



Ölmek yaşamaktır yine

Halkının yüreğinde

Ölmekte güzeldir anne

Ölmek özgürlük için



Anne seni seviyorum

Sana ihtiyacım var

Anne seni seviyorum

Ciğer delen bir acım var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
IiIxJ3aJ2oNxIiI
Üst Kullanıcı
Üst Kullanıcı
IiIxJ3aJ2oNxIiI


Mesaj Sayısı : 528
Points : 1158
Kayıt tarihi : 06/12/09
Yaş : 41
Nerden : http://www.mardinliyiz.org

Yusuf Hayaloğlu Empty
MesajKonu: Geri: Yusuf Hayaloğlu   Yusuf Hayaloğlu Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 5:03 pm

paylaşım için tesekürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mardinliyiz.org
 
Yusuf Hayaloğlu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HakkarimForum :: KüLTüR SaNaT :: SiNeMa,EdEBİYaT,Şiir,MECMUA...-
Buraya geçin: