HakkarimForum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HakkarimForum


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» Toshiba Satalitte Psl33E xp driver indir
Nazım Hikmet Icon_minitimeÇarş. Ocak 18, 2012 5:36 pm tarafından appleleopar

» Bilgisayar Mimarisi 4.sınıf dersi
Nazım Hikmet Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 12:23 pm tarafından maviakar

» Olasılık ve İstatistik
Nazım Hikmet Icon_minitimePaz Mart 20, 2011 9:22 am tarafından coderfff

» Bilgisayar organizasyonu ve mantık devreler(2.sınıf)
Nazım Hikmet Icon_minitimeÇarş. Mart 02, 2011 5:15 pm tarafından dervis_06

» vakit tmam seni terkediyorum..
Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Şub. 21, 2011 2:19 am tarafından XxezzaLe

» Can çiçeği(m)sin... icimdeki
Nazım Hikmet Icon_minitimeC.tesi Şub. 19, 2011 12:38 am tarafından XxezzaLe

» hersey sende gizli
Nazım Hikmet Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 1:03 am tarafından XxezzaLe

» senı sevıyorum ANLADIM
Nazım Hikmet Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 12:57 am tarafından XxezzaLe

» yagmuru sevdim
Nazım Hikmet Icon_minitimePerş. Şub. 17, 2011 12:33 am tarafından XxezzaLe

En iyi yollayıcılar
XxezzaLe
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
IiIxJ3aJ2oNxIiI
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
PaRem
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
ZıplayanCeset
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
Admin
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
HaSaN
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
Duygu
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
KanKi
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
iSHeK
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 
.SERVAN
Nazım Hikmet Poll_leftNazım Hikmet Poll_centerNazım Hikmet Poll_right 

 

 Nazım Hikmet

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimeCuma Ara. 04, 2009 2:48 pm

Nâzım HİKMET
Soyadı Ran'dır. 20 Kasım 1901 tarihinde Selanik'te doğdu; ancak ailesi 15 Ocak 1902 olarak kaydetmiş ve kendisi de bu durumu benimsemiştir. 3 Haziran 1963 tarihinde Moskova'da öldü. İstanbul'da Heybeliada Bahriye Mektebi'ni bitirdi, ancak sağlık sorunları nedeniyle subaylık serüveni sona erdi. Kurtuluş Savaşı'na katılmak amacıyla Anadolu'ya geçti (1921). Anadolu'da Kurtuluş Savaşı için verilen her görevi yerine getirdi. Oradan Rusya'ya gitti. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde (KUTV) yüksek öğrenimini tamamladı. 1924 yılında gizlice Türkiye'ye döndü. Gazetelerde, dergilerde, film stüdyolarında çalıştı. Şiirleri nedeniyle birkaç kez kovuşturmaya uğradı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle kanıtsız, yasaya ve hukuka aykırı olarak 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa Cezaevlerinde 12 yılı aşkın kaldı. 1950 yılında bir af yasasıyla salıverildi. Ancak sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ile öldürüleceği yolundaki duyumlar üzerine yurtdışına kaçtı. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Yurtdışında sürekli olarak Bulgaristan, Rusya, Polonya'da yaşadı; birçok uluslararası kongreye katılarak çeşitli ülkelere yolculuklar yaptı.1963 yılında geçirdiği bir kalp krizi sonunda öldü, Moskova'da Novo-Deviçeye Mezarlığına gömüldü.

YAPITLARI
Güneşi İçenlerin Türküsü (1928)
835 Satır (1929)
Jokond ile Si-Ya-U (1929)
Varan 3 (1930)
1+1=1 (1930)
Sesini Kaybeden Şehir (1931)
Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932)
Gece Gelen Telgraf (1932)
Taranta Babu'ya Mektuplar (1935)
Portreler (1935)
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
Saat 21-22 Şiirleri (1965)
Kurtuluş Savaşı Destanı (1965)
(Kuvâyi Milliye adıyla 1968)

Dört Hapishaneden (1966)
Rubailer (1966)
Yeni Şiirleri (1966)
Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-67)
(Kitabın üçüncü cildi, 1965 yılında "Şu 1941 Yılında" adıyla yayımlanmıştır)

İlk Şiirleri (1969)
Son Şiirleri (1970)
Nâzım Hikmet ve Seçme Şiirleri (1975, hazırlayan: Asım Bezirci)
Tüm Eserleri (1975-1980, Cem Yayınevi, 8 kitap, bütün şiirler)
Nâzım Hikmet'in Bilinmeyen İki Şiir Defteri (1980, hazırlayan: Kemal Sülker)
Nâzım Hikmet Toplu Yapıtları (26 Kitap, Adam Yayınları, 1988-1992)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimeCuma Ara. 04, 2009 2:49 pm

Ben bir insan,
ben bir Türk şairi Nazım Hikmet
ben tepeden tırnağa insan
tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret...
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum,
hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.

Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem
zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin
daha güzel günler için savaşından, hem bir tek
insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak
istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan
bahseden şiirler yazmak istiyorum.

Nâzım Hikmet
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimeCuma Ara. 04, 2009 2:50 pm

TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:42 pm

DAVET. ..

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler kenetli
ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:43 pm

KADINLARIMIZ


Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:43 pm

KARLI KAYIN ORMANINDA

Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı sıcak.

Ben ordan geçerken biri:
'Amca, dese, gir içeri.'
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

Eski takvim hesabıyle
bu sabah başadı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.

Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.

Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.

Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak:
Öleceğimizi bilip,
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:44 pm

O MAVİ GÖZLÜ BİR DEVDİ

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:44 pm

SALKIM SÖĞÜT


Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Birden
bire kuş gibi
vurulmuş gibi
kanadından
yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
Bağırmadı,
gidenleri geri çağırmadı,
baktı yalnız dolu gözlerle
uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!

Ah ne yazık!
Ne yazık ki ona
dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!

Nal sesleri sönüyor perde perde,
atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!

Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At...

Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

Akar suyun sesi dindi.
Gölgeler gölgelendi
renkler silindi.
Siyah örtüler indi
mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler
sarı saçlarının
üzerine!

Ağlama salkımsöğüt
ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!
el bağlama!
ağlama!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duygu
Yüzbasi
Yüzbasi



Mesaj Sayısı : 99
Points : 136
Kayıt tarihi : 01/12/09
Nerden : Yedi Tepeli Şehirden;)

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 12:45 pm

VERA İÇİN


Bir ağaç var içimde
fidesini getirmişim güneşten.
Salınır yaprakları ateş balıkları gibi
yemişleri kuşlar gibi ötüşür.

Yolcular füzelerden
çoktan indi içimdeki yıldıza.
Düşümde işittiğim dille konuşuyorlar,
komuta, böbürlenme, yalvarıp yakarma yok.

İçimde ak bir yol var.
Karıncalar buğday taneleriyle
bayram çığlıklarıyla kamyonlar gelir geçer
ama yasak, geçemez cenaze arabası

İçimde mis kokulu
kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
IiIxJ3aJ2oNxIiI
Üst Kullanıcı
Üst Kullanıcı
IiIxJ3aJ2oNxIiI


Mesaj Sayısı : 528
Points : 1158
Kayıt tarihi : 06/12/09
Yaş : 41
Nerden : http://www.mardinliyiz.org

Nazım Hikmet Empty
MesajKonu: Geri: Nazım Hikmet   Nazım Hikmet Icon_minitimePtsi Ara. 07, 2009 5:05 pm

paylaşım için tesekürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mardinliyiz.org
 
Nazım Hikmet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HakkarimForum :: KüLTüR SaNaT :: SiNeMa,EdEBİYaT,Şiir,MECMUA...-
Buraya geçin: